Çoğu insan özellikle yüksek öğrenim yapmış insanlar, yönetici pozisyonunda olanlar okuma hızlarını arttırmaya çok doğal olarak meraklılardır. Bir kaç tane ip ucu söylendiği takdirde onu düzelttikleri zaman çok kolaylıkla bunu arttırabiliyorlar. Doğru sorular sorulduğu zaman kendi kendilerine bu soruyu sordukları zaman aynı şeyi okuma konusunda ya da başka bir konuda kendilerininde yapabileceğini kendilerine göstermektir. Örneğin kendine peş peşe bir takım sorular sorması lazım. Bu sorular tabi ki başta doğru soru tekniği denilen şeylerin kurallarına uymayabilir. Ama çok sayıda aralarında saçma anlamsız bir yere götürmeyen yol kesici sorular sorsa dahi eğer çok sayıda soru soruyorsa bunların içinden taradığı zaman işine yarayacak yolunu açacak ona haa dedirtebilecek bazı sorulara rastlayacaktır.
Ben niçin yavaş okuyorum mu iyi analiz eden bir kişi çok kısa süre içerisinde şunu görecektir. Her bir kelimeden öbürüne atlarken midye çıkarma denilen bir işlem yapmaktadır. Okuduğu her bir sözcük onda bir takım hatıraları canlandırmakta onları düşünmektedir. Örneğin dün yolda giderken birisinin arabası yanıyordu gibi bir cümle okuduğu zaman her bir sözcük yolda giderken bir arkadaşına rastladığını da hatırlıyor, bir araba dendiği anda kendi arabasının bakımının zamanı geldiğini parasının olmadığını hatırlıyor, yanıyordu dendiği zaman filanca yerdeki yangını hatırlıyor. Her bir sözcükte uzun uzun düşüncelere dalıyor. Bunu yakaladığı anda her birine zaman sarfettiğini öğreniyor. Bu zamanlardan tasarruf edip buralardan midye çıkarmaktan vazgeçtiği anda okuma hızını arttırıyor.