Türkçede hemen hemen sokakta kullanılan ezber sözcüğü gerçek anlamda belleme yerine kullanılıyor. Belleme demek bellekte tutma demektir. Bellekte tutma tabi ki bir öğrenme yöntemidir. Bir takım şeyleri bellekte tutmaksızın öğrenmek oldukça zorlaşabilir. Yani çarpım tablosunu belleğinizde tutmayıp bir yere yazarsanız her seferinde çarpım yapmadan önce çıkarıp beş kere beşin kaç olduğuna altı kere yedinin kırk iki olduğunu o listeden bulmak zorunda kalırsınız. Bunu bellemek daha akıllıca bir yöntemdir veya evinizin telefon numarasını bellemeyip her seferinde bir yere bakıp o şekilde hatırlamak doğru bir yöntem değildir. Dolayısıyla bellemek tadında bırakıldığı sürece çok iyi bir öğrenme yöntemidir.Ama böyle yapmak yerine oturupda hiç bellekte tutmadan pekala başka yerden bulanabilecek şeyleri belleğinize çok tekrar yaparak onu tahrip ederek orada kalıcı izler bırakarak yerleştirmeye kalktığınızda bu doğru bir yöntem değildir. Örneğin bugün okullarda çok sık rastlanan tarih, coğrafya veya sosyal bilgiler gibi bilgilerin bütününün tekrarlana tekrarlana unutulmayacak şekilde belleğe yerleştirilmesi bir zihinsel cinayettir.
Ezber ise bundan farklı bir şeydir. Bütün öğretmenlere, öğrencilere, okul idarecilere, anne, babalara bunun özellikle altını kalın çizgilerle çizerek anlatmak gerekirse ezber Farsça bir sözcüktür ve sormamak yürekten inanmak anlamına gelir. Dolayısıyla eğitimde böyle bir şeyin kesinlikle en ufak bir yeri yoktur. Ezberleyerek eğitim olmaz. Ezberleyerek kimse bir şey öğrenemez. Ezberleyerek ancak başka bir şeyi taklit etme yolunu seçersiniz. Soru sormayan bir insan ancak başka birisinin yaptıklarını taklit eder.