ismail TOSUN
loading...

Karma Sanskritçe bir kelimeden gelir. Türkçe’ye tam olarak çevrimi eylem demektir. Bizim hayat içerisinde yaptığımız eylemleri anlatır. Karma aslında daha geniş anlamıyla evrensel düzen içerisinde evrensel yasalara uyum sağlama yeteneğimizi anlatan özel bir kurallar sinsilesidir. Çok yanlış bilinen taraflarından bir taneside bunun dini bir öğreti olduğuyla ilgili kısımdır. Dolayısıyla Hint kültüründen Hinduizmden yada Budizmden geldiği ve bir din şekli olduğu hakkında çeşitli düşünceler vardır. Oysa temelinde karma bir yaşam biçimidir. Hangi inanç sistemine inanırsak inanalım sonuçta her türlü sistemde bir sonuç dönemi vardır. Yani yaptığımız herşeyin sonuçlarını aldığımız bir anlamda bir hesap günü vardır. İslamiyette ve de Hristiyanlıkta 4 ana din olarak bildiğimiz alanlarda bunu kıyametle yada hesap günüyle paralel şekilde götürmüşlerdir. Karmadaysa karmada hayata bakış çerçevesindeyse biz bugünde yani kıyameti bir anlamda şu anda yaşayarak bugün içerisinde yaptığımız her türlü eylemi sonuçlarına bir anlamda katlanırız.

Karmanın genel felsefesi ne ekersen onu biçersin. Bu çok önemli ve değişmez bir kuraldır. Yaptığımız her eylemin her davranışın attığımız her adımın evrensel bu teyidi verdiği bir enerji ve bir sonucu vardır. Dolayısıyla bu sonuçları ve bu sonuçların sorumluluklarını biz ince ayarda bir terazide bir anlamda tartmak zorunda kalırız. Karmanın esası hayata bakış açısı budur. Karma bizim yaşama geliş nedenimiz. Yani dharmamızı eyleme döktüğümüz alandır. Bu önemli bir noktadır. Çokta karıştırılır. Aslında bizim hayata geliş nedenimiz misyonumuz yaşamda hangi görevde niye geldiğimizi anlatan dharmamıdır. Ama dharmamıza ulaşırken yaşam içerisinde attığımız adımları hangi eylem planından geçtiğimizi, neler yaptığımızı, nasıl anladığımızı anlatan olanda karmamızdır.