Depresyon çok önemli bir toplum sağlığı sorunudur. Toplum içinde son derece yaygındır. Çok az tanınan ve üzerinde çok fazla efsanenin döndüğü, yanlış bilgilerin yaygın olduğu kritik bir konudur. Depresyon çökün duygu hali demektir. Ancak bir rahatsızlık hem biyolojik hem sosyal hem de kişinin kişisel özelliklerini ilgilendiren çok etmenli bir tablodur. Depresyon duygu hali çökünlüğü en belirgin olan tablosudur. Bu da zevk alamama, isteksizlik bütün depresyon türlerinde olması gereken temel belirtidir.
Ama aynı zamanda depresyon bir duygu halinin görüntüsünden başka düşünce yapısını ilgilendiren, bedensel , biyolojik tabloları değiştiren ve davranışlar üzerinde etkisi olan bir rahatsızlıktır. Depresyona en çok eşlik eden bir diğer duygu şeklide bunaltı iç sıkıntısıdır. Depresyonun diğer hayatın içindeki moral çökkünlükleri, sıkıntılı tablolardan ayrılması önemlidir. Çünkü doğal hayatın içinde bir insanı bir kaç gün keyif alamaması, sıkıntılı ve isteksiz olması yaşamın bir özelliğidir. Bu her zaman bir rahatsızlık gibi görülmemelidir. Depresyonun diğer çökkünlüklerden ayrılmasındaki bir kaç kritik özelliği vardır. Bunun bir tanesi süresidir. Depresif duygu hali en az iki hafta ve daha fazla sürmektedir. Ayrıca depresyonun diğer çökkünlük ve moral bozukluklarından farkı işlevsel anlamda o insanın mesleki , sosyal, insan ilişkileri belirgin düzeyde zarar görmesidir.
Depresyon Mutlaka Tedavi Edilmeli Mi?
Çağımızda rollerimiz ve beklentiler çok fazladır. Çoğumuz kent hayatı yaşamakta ve bu yaşamın içerisinde bizden bazı roller ve işlevler beklenmektedir. Onun için depresyonun tedavi edilmesi orta ve uzun dönemde kaybın önlenmesi açısından çok önemlidir. Depresyon çok uç noktalara gittiği zaman melankolik tablolar ortaya çıktığı zaman intihar gibi çok istenmeyen çok kötü sonuçlarla sonlanabilecek bir rahatsızlık olduğunu unutmamak gerekir. Depresyon mutlaka tedavi edilmelidir. Çünkü tedavi etmek o bireyin depresyonu anlamasına engel değildir. Niçin depresyona girdiği , hayatın öyle bir döneminde neden böyle bir duruma girdiğini anlaması çok önemlidir. Depresyonun içinde kaldığı zaman hem duygusal hem düşünce yapısı olarak hem biyolojik bedensel anlamda hem de davranış ve ilişkiler anlamında çok ciddi kayıplar ortaya çıkabilir.
Depresyon Tedavisinde Ne Tür İlaçlar Kullanılır?
Depresyon tedavisinde kullanılan ilaçlar son yıllarda büyük bir gelişme göstermektedir. Bu insanların çalışmasına , hayatını sürdürmesine mani olmayacak onların hayatın içinde iyi işlev göstermelerine imkan sağlayacak ilaçlarda gelişmiştir. Depresyon tedavisinde kullanılan ilaçlar kabaca 2 grupta yer almaktadır. Trisiklik antidepresanlar vardır. Bunlar biraz daha eski ilaçlardır. Ama etkinliği çok kuvvetlidir. Bir de yeni kuşak antidepresanlar vardır. Prozac ile başlayan buna benzer yeni moleküllerin geliştiği bir grup ilaç mevcuttur.
Bu ilaçların kullanılması seçerken bireyin yakınmalarına, biyolojik tablosuna, öyküsüne ve bir çok faktöre bağlı olarak bir seçim yapılmaktadır. Bu ilaçların kulaktan dolma bilgilerle arkadaşa iyi geldi bana da iyi gelir mi, kullanımı çok kolay mutluluk hapı gibi şekilde asla kullanılmamalıdır. Bunların mutlaka doktor denetiminde seçilmesi gerekir. Bu ilaçların kullanımı esnasında insanın yaşı , başka bir tıbbi hastalığın olup olmadığı ve risk faktörlerin hepsinin bilinmesi gerekir.
Depresyon Tedavisi Ne Kadar Sürer?
Depresyon tedavisi hem psikoterapileri hem de ilaç tedavileri vardır. İlaç tedavileri ile tedavi başladığı zaman yanıtın ortaya çıkması için kritik bir süre vardır. En az 3-4 hafta bekleme periyodu vardır. Depresyon düzelse bile tamamen her şey normalleşse bile eğer başka karıştırıcı şartlar yoksa , zorlaştırıcı şartlar yoksa en az 6 ay kadar ilaç tedavisinin sürdürülmesi gerekir. Yani tekrar o tabloya girmemek için kalıcı bir iyileşmeyi sağlayabilmek için mutlaka 6 ay kadar kullanılması ama tekrarlayıcı tablolar varsa depresyon öyküsü aile öyküsü varsa bazen 2-3 yıla kadar ilaç tedavisi sürdürülebilir.
Psikoterapiler çok geniş bir kavramdır. Depresyonda etkinliği kanıtlanmış psikoterapi yöntemleri mevcuttur. Bunlar biraz kent insanının hızlı akan hayatında onlara çabuk yanıt olabilecek durumlardır. Terapist ile hasta arasındaki ilişkiye göre ayarlanır. Eğer bireyin depresyon açısından incelenmesi gereken çok özel tabloları varsa onlara dönük olarak çok uzun süre psikoterapi gerekli olabilir.
Depresyon Tedaviden Sonra Tekrarlar Mı?
Depresyon bir kökeni olan bir tek sebebi olan klinik tablo değildir. Birbirine hiç benzemeyen hem beyin kimyasını ilgilendiren hem sosyal hayatı, insan ilişkilerini ilgilendiren çok etmenli bir tablodur. Çok etmenli olduğu zaman da gidiş ve sonlanım durumunda çok değişken olabilmektedir. Bazı insanlar ailesel anlamda depresyona çok yatkındır. Genetik yükleri fazladır. Bazı insanların rahatsızlıkları beyin kimyalarından kaynaklanabilir. Bazı insanları ise doğrudan hayatı ilgilendiren kayıplar , zorlanmalar ve engellemeler le ortaya çıkan depresyon tabloları vardır.
Biyolojik yükü fazla ise yani genetik açıdan yüklü ise o insanda depresyonun nüksetme hali çok artmaktadır. Uzun süre koruyucu tedavi denilen hem ilaç tedavisi hem de destekleyici psikoterapisini sürdürmesi gerekir. Ama bazı depresif tablolar vardır onlarda hayatın içindeki kayıplarla ortaya çıkan reaktif depresyon denilen duruma bağlı ortaya çıkan depresyon tablosu vardır. Her ne olursa olsun ikisi de tedavi edilmelidir. Ancak reaktif depresyonda nüksetme ihtimali daha düşüktür. Çünkü eğer onu zorlayıcı bir tablo varsa örneğin boşanma, ölüm, iflas ya da içinde yaşadığı topluma bağlı olan hazırlayıcı faktörler gibi durum varsa bunlarda iyileşirse o insanın depresyon tekrar etmeyebilir. Ama arkada biyolojik bir eğilim varsa çok daha dikkatli takip edilmesi gerekir. Mutlaka bir doktorun bu konularda karar vermesi gerekir.