Kıskançlık bir hastalık olarak tanımlamamız için kıskançlığın boyutunu tarif etmemiz gerekiyor. Kıskançlık insanoğlunun doğasında olan bir duygu aslında. Aynı sevmek gibi mutlu olmak gibi sevinç gibi üzüntü, keder, güven bütün bu duygular gibi kıskançlıkta bir duygu ve doğamızda var olan bir duygu. Ancak kıskançlığın yüksek dozda seyrediyor olması bunun bir hastalık olarak değerlendirilmesine yol açabiliyor. Çünkü kişinin kendine ve birlikte yaşadığı kişilere zarar vermesi durumunda kıskançlığın boyutu artıyor ve müdahale edilmesi gereken tedavi edilmesi gereken bir hastalığa dönüşebiliyor kıskançlık. Hiç kıskançlık olamaması da tercih edilen bir durum değil bu da karşı tarafı oldukça kötü hissettiren ilgi azlığı, sevgi azlığı yada güven azlığı hissini yaratan mağdur eden bir durum olabilir.  O yüzden kıskançlık olabilir ancak dozunda ne kendimize ne de karşımızdaki kişiye zarar verebilecek boyutta olmasını öneriyoruz.

Kıskançlığı psikolojide bir duygu olarak tanımlayabilir. Kıskançlığı ortaya çıkarabilecek bu duyguyu ortaya çıkarabilecek bir çok düşünce olabilir. Düşünceler duygularımızı ve davranışlarımızı ortaya çıkarıyorlar. Kıskançlık davranışı durumu bulunan kişilerde ya kendisinde var olmayan herhangi bir şeye sahip olma isteğiyle ya da zaten sahip olduğu ama başkalarıyla paylaşmak istemediği nesneyi ki bu daha çok kişi olabiliyor bunla ilgili bir sorun yaşayabiliyorlar. Bu bir duyguyu yaratabiliyor ve kıskançlık duygusu ortaya çıkıyor. Bu duyguda kıskançlığı tarif eden bir davranış biçimine yol açabiliyor.