[highlight]Kayaköy’ün[/highlight] özelliği aslında çok eski olmamasına rağmen yani 19. yüzyılın başlarında kurulmuş olmasına rağmen sanki binlerce yıllık terk edilmiş bir köymüş gibi durması , oraya gidildiğinde bu havayı yaşatmasıdır. Çünkü içinde neredeyse bir kaç ev dışında hiç yerleşim yoktur. Bu evlerde de her zaman oturan yoktur. Bir adet restoran vardır. [highlight]Kayaköy [/highlight]terk edilmiş binaları , yolları, kiliseleri, şapelleri, gözetleme mekanları ile size çok ilginç duygular yaşatabilir. Çünkü mübadele sırasında 1923 te Rumların orayı terk etmesi anıları da beraberinde taşıyan bir hava getirmektedir.
[highlight]Kayaköy[/highlight] bir yamaca yerleşmiş tipik bir eski Rum köyüdür. Yamaçtan tabi yolların da bakımı olmadığı için evlerden düşen kayalar nedeni ile yamaçtan ve aralardaki sokaklardan yürümek çok kolay değildir. Ayrıca karşınıza çeşitli yaban hayvanların ,çeşitli böceklerin,kertenkelelerin çıkabileceği birazda vahşi bir ortamdır. O yüzden açık terlik, ayakkabı giyilmemesi trekking e uygun kıyafetlerle gidilmesi tavsiye edilir. Kayaköy karaya bakan yamaca yerleşmiştir. Fakat hemen arkasında denize bakan bir kısmı da mevcuttur. Bunun için bir tepeye çıkmanız ve o tepeye çıktığınız zaman da denize bakan kısmında olağanüstü manzara vardır. Kayaköy’ün hemen altında 1923’ten sonra Balkanlardan oraya getirilen Türklerin yerleştirildiği alanlar vardır. Çünkü Türkler yamaçlara yerleşmek istememişler. Daha çok ovada tarım yaptıkları alana yakın olmak istemişlerdir. Artık modern Kayaköy orada yerleşik vaziyette fakat görülmesi gereken [highlight]Kayaköy [/highlight]yani eski Kayaköy 1950 ‘ deki depremde neredeyse harabe haline gelmiş ve terk edilmiş olan eski Rum köyüdür.